26 Ekim 2009 Pazartesi

En Sonunda Cezayı Açıkladılar

Kerem-Gonlum-DopingVe FB Ülker tarafından istenen oldu Kerem alabileceği cezanın maksimumunu aldı. Üstelik Efes Pilsen'e tonla suçlama ile. Federasyon FB Ülker gibi tonla suçlama yöneltti Efes Pilsen'e. Ve sürpriz ama bu konuda bir delilimiz yok dendi. Delil olmadan suçlama yapabilme yetkisini gördü kendinde basketbol federasyonu. FB Ülker artık söylemlerine de hiçbir şey demeyeceğini ve hatta daha da ileri gidebileceklerini bu kararla kesinleştirdi. Hayırlı olsun, hoş günler bizi beklemiyor. Ben eminim salvolar şimdiden başlamıştır FB Ülker cephesinde ve bunlar da yakında kamuoyuna yansır. Zaten taraftarları saymıyorum onlar çoktan yorumları ile baltaları çektiler. Yani ellerine geçsek bizi de arada götürecekler o derece.

Son lafım gene federasyona bu ceza bu kadar neden geciktirildi. Bunun da açıklamasını istiyorum federasyondan. Yoksa ben de FB Ülker ile pazarlıklar döndüğü yönünde güçlü kanılar oluşacak. Ne de olsa federasyonda çalışanlar FB Ülker'e geçme eğilimindeler sürekli. Bu kişiler aracılığıyla bir pazarlık sürdürülmüş olabilir mi acaba?

Metinde burada.

Uzunu zamandır hastalığımdan dolayı yazamadım ama böyle bir konuyla dönmek açıkcası beni de üzdü.

20 Ekim 2009 Salı

Habertürk Uydurması

Aziz-Yildirim-FB-Ulker-Efes-PilsenHaber şu:

Ve fakat bence tamamen uydurma bir haber, bunu düşünmemi sağlayan sebepler ise:
1)İlk haberdeki gibi isim yok. İsimsiz haberler daima şüphelidir basın camiasında.
2)Madem böyle bir haberin var o zaman Pazar günü yaptığın habere de bunları koy. Ne de olsa aynı yerden alınmış haber. Ama yok önce bir ortalık kızışsın, Tuncay Özilhan açıklama yapsın, sonra da bunu piyasaya sürelim ki polemikler iyi ce artsın.
3)Haber o kadar aceleyle girilmiş ki başlık yanlış ve sen bunu bu haliyle ana sayfana çıkarıyorsun.

Basın polemik sever ve ister ama bu tarz haberleri yüzünden gerginlik tırmanır ve sahalarda problem olursa sorumluluk almazlar. Lütfen artık herkes duyarlı olsun ve basketbola geri dönelim.

Ve beklediğim açıklama FB Resmi Sitesi'nde yapıldı. Sonunda aklı selim hakim olur umarım ama açıklamanın tırmandırıcı olmaması sevindirici.

19 Ekim 2009 Pazartesi

Ve Tuncay Özilhan Patladı

Efes-Pilsen-Tuncay-Ozilhan
Efesbaskette yer alan yazıyı noktası virgülüne dokunmadan yayınlıyorum:

Avrupa Ligi'nin resmi sponsoru olan Efes Pilsen'in Avrupa Ligi ile varolan sözleşmesinin üç yıl daha uzatılması töreninin sonunda konuşan Efes Pilsen Spor Kulübü Başkanı Tuncay Özilhan yaptığı konuşmada Avrupa Ligi ile sponsorluk anlaşmasını uzattıklarından dolayı mutluluk duyduğunu ifade ettikten sonra son günlerde kamuoyunu meşgul eden konular hakkında açıklamada bulundu.

Özilhan sözlerine şöyle devam etti: "Hukuki sürecin devam ediyor olması nedeniyle bugüne kadar basın bültenleriyle kamuoyunu bilgilendirmenin dışında bir açıklama yapmadık. Ancak Aziz Yıldırım'a atfen dün Haber Türk gazete ve televizyonunda yayınlanan haberlere cevap verme zorunluluğunu hissediyorum. Aziz Yıldırım, çizmeyi aşmıştır. Kendisini aklı selime davet ediyorum.

Efes Pilsen Spor Kulübü ile ilgili açıklamalarını hem kastını, hem de haddini aşan beyanlar olarak değerlendiriyorum. Türk basketbolunun 33 yıldır hizmetinde olan; başarıları ve gerçekleştirdiği ilkleri ile anılan, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da Euroleague, FIBA ve NBA nezdinde itibara sahip Efes Pilsen Spor Kulübü ile ilgili bilgilerini gözden geçirmesinde fayda görüyorum. Eğer arzu ederse, basketbol tarihimizin 100 yılını anlatan ve camia tarafından çok beğenilen kitabımızı kendisine gönderebilirim. Böylece, Fenerbahçe takımında geçmişte ve günümüzde forma giyen basketbolcuların bazılarının çocuk yaşta geldikleri Efes Pilsen Spor Kulübü'nden yetiştiklerini, bugün NBA ve Avrupa takımlarında başarıyla forma giyen sporcularımızın Efes Pilsen Spor Kulübü'nden geçtiklerini de öğrenmiş olur.

Ayrıca yine Efes Pilsen Spor Kulübü'nün alt yapısından başlayarak A takıma kadar yükselmiş; başarılar kazanmış, sadece Türkiye'de değil Avrupa'nın büyük kulüplerinde koçluk yapmış ve yapmakta olan antrenörlerimizden de haberi olur.

Efes Pilsen Spor Kulübü Türk basketbolunun Türkiye Ligi, Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı en fazla kazanmış takımıdır. Biz basketbola hizmetimizi sadece Spor Kulübümüzün çatısı altında yapmıyoruz.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile birlikte altı yıldır ülkemizin dört bir yanında organize ettiğimiz "Efesle İlk Adım" ücretsiz basketbol okulları ve daha öncesinde birçok şehrimizde düzenlediğimiz basketbol okullarıyla çocuklarımıza spor imkanı yaratıyor, gelişmelerine ve sağlıklarına katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

Arkadaşlar, doping konusu çok hassas ve karışık bir konu. Efes Pilsen Spor Kulübü'nün 33 yıllık tarihinde iki vakası var. Biri saçları dökülmesin diye kullandığı ilaç nedeniyle sıkıntı yaşayan Ermal ki o madde artık yasaklı maddeler listesinden çıkarılmış durumda, diğeri de Kerem. Kerem ile ilgili konu henüz hukuki değerlendirme aşamasında. Karar açıklanmadı. O nedenle herkesin konuya ilişkin açıklama yaparken dikkatli olması ve sürece ve karar vericilere etki yapmamaya özen göstermesi gerekir diye düşünüyorum.

Biliyoruz ki her kulüpte sporculara ergojenik yardım yapılıyor. Yani vitamin, mineral ve enerji içecekleri veriliyor. Fenerbahçe kulübünde de yapılmakta. Cathine maddesinin hangi yolla alındığı konusunda bilgimiz yok. Araştırıyoruz. Bu işi bilenlere, farmokologlara danışıyoruz. Bildiği olan varsa gelsin paylaşsın. Ne olduğunu birlikte ortaya çıkaralım. Şunu açık ve net söylüyorum. Efes Pilsen Spor Kulübü kurumsal yapısı ve etik anlayışı ile tanınmış bir kulüptür. Organize işlerin içinde hiçbir zaman olmamıştır. Asla olmayacaktır. Ne olduğunu, nasıl olduğunu araştırıyoruz. Bulduğumuzda da gereğini yapacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Kaldı ki Aziz Yıldırım önce kulübünün basketbol, voleybol, yüzme ve kürek gibi branşlardaki doping sabıkalarına baksın. Hatırlamakta zorluk çekerse internette yapacağı kısa bir gezinti anılarını tazelemesini sağlayacaktır.

Salon konusuna gelince... Keşke sadece salon yaparak spora katkı yapılabilseydi. Evet Fenerbahçe kulübü salon yapıyor ama biliyor musunuz ki o salon aslında yapılması planlanan alışveriş merkezinin yan unsuru. Yani yapılacak alışveriş merkezinden jenere edilecek para ile yapılacak bir yatırım ve arsası hediye ve tahsisli. Açık ve net bir şekilde ifade ediyorum. Aynı şartlarla biz de bir salon yapmaya hazırız. Zaten uzun yılardır merkezi bir yerde arsa arıyoruz. Buyursunlar gelsinler. Konuşalım, görüşelim.

Aziz Yıldırım sanırım Efes Pilsen Spor Kulübü'nü de yönetmek istiyor. Bütçe detaylarına kadar girmiş. Ama bilmediği şey, telaffuz ettiği meblağ bizim sadece basketbol takımımıza değil Türk sporuna yaptığımız tüm katkıları içeriyor ki buna büyük kulüplerin sporsorlukları da dahildir. Aziz Yıldırım Başbakana şikayette bulunacakmış. Bu bilgileri edindikten sonra Başbakana ne konuda şikayette bulunacağını merak ediyorum. Eğer takımının her yenilgisinden sonra rakip takımın küme düşürülmesini isteyecekse ve Başbakana gidecekse Türkiye'nin çekeceği var demektir. Fenerbahçe'nin şampiyon olması için Efes Pilsen Spor Kulübü'nün küme düşürülmesi isteniyorsa o başka.

Play-off finalinde meydana gelen olaylar yüzünden 5 maç ceza aldılar. Şu anda maçlarını seyircisiz oynuyorlar. O dönemde Aziz Yıldırım bir telefon açıp özür bile dilemedi.

Başta da söylediğim gibi, bu güne kadar devam eden hukuki süreci etkilememek için suskun kalmayı tercih ettik. Ancak artık bu aşamadan sonra Basketbol Federasyonu yetkililerini gereğini yapmaya davet ediyoruz. Süreci ve karar vericileri etkilemeye çalışanların disiplin kuruluna sevk edilmelerini bekliyoruz. Teşekkür ederim."

18 Ekim 2009 Pazar

Bu Açıkca Terbiyesizlik

Habertürk gazetesinin haberini okuyunca açıkcası tüylerim diken diken oldu ve maç yazısı yazacakken bu yazıyı yazmaya karar verdim. Haber şu: Efes Pilsen küme düşürülmeliymiş Aziz Yıldırım'a göre ve GS maçından sonra bununla uğraşacakmış. İfade aynen şu:
"Gaziantep ve Galatasaray maçlarından sonra Efes Pilsen ile ilgili gerekli mücadeleye başlayacağım. Efes Pilsen küme düşürülmeli. Biz Ülker ile 3 yıldır sponsorluk anlaşması sürdürüyoruz. Bu süreçte yeni salonun yapımına da başladık. Türk sporuna katkı yapmak amacıyla salon projesine girdik. Bu sponsorluktan kendi içimizde yarattığımız değerlerle Türk sporuna kalıcı bir eser kazandırmak istiyoruz.
Ya Efes Pilsen ne yapıyor? Yıllık 20-25 milyon euroluk bütçeleri var, ama bir salon bile yapmamışlar. Spora ne katkıları var? Bunu Sayın Başbakan'a da söyleyeceğim. Biz amatör branşlara destek oluyoruz. Bunun için futboldan pay aktarıyoruz. Devlettten destek görmüyoruz, teşvik almıyoruz. Bu amatör şubeleri kapatırsak ne olur, onu düşünen yok."

Şimdi Aziz Yıldırım'ın kriterlerine göre bir düşürme sistemi çalışırsa o zaman salon yapmayanların hepsini yollayalım aşağıya. Efes Pilsen'in salon yapmaması falan eleştirilebilir ama bunu veri alarak küme düşürülmesini öne sürmek cahilliktir, haddini aşmaktır. Hele hele Efes Pilsen'in basketbola katkısı olmadığını öne sürmek konusunda söyleyecek birşey bulamıyorum bile. Aziz Yıldırım basketbolda yeni olduğu için bilmeyebilir ama Efes Pilsen'in baskete katkılarını merak ediyorsa kaptanına sorsun mesela, ya da takımındaki Mirsad'a sorsun hangi altyapılardan yetiştiler diye. Ya da sürekli gazına geldiği ve üstelik bir ara Efes Pilsen'de de çalışmış Mahmut Uslu'ya sorsun.

Ayrıca Başbakan'a şikayet etmek ne demek? Bu baskı unsuru ne için, bir de sürekli süre veriliyor baskı artsın diye. Efes Pilsen kapatırız şubeyi tehdidi savurdu diyenler şimdi kendileri aynı tehditleri yapıyor buna ne diyelim peki? Üstelik devreye de başbakanı sokmak ve baskının boyutunu iyice arttırmak ne demek. Sahada kazanamayınca dışarıda kazanmaya çalışmak istenen. Ayrıca Tuncay Özilhan'ı bezdirip "Yeter artık!" dedirtmek. Böyle olursa elinize ne geçecek annenizin liginde takılıp duracaksınız. Futbol fanatizmi sahalara girecek ve kan akacak. Bunu mu istiyorsunuz?

14 Ekim 2009 Çarşamba

Efes Pilsen'den Transfer ve Euroleague Sponsorluk Uzatması

Ermal-Kuqo-Efes-Pilsen-TransferSınırlı Türk kontenjanı, 4 numara eksiği falan derken Efes Pilsen'den bir transfer haberi daha geldi. Yuvaya bir dönüş daha Ermal Kurtoğlu Efes Pilsen ile 1+1 olmak üzere iki senelik anlaşma imzalamış. Bu transferin bütçe aşımı nedeniyle Tuncay Özilhan'dan veto yediği söyleniyordu ama sanırım Türkiye Kupası sonrası gerekliliği anlaşıldı. Sonuçta alınabilecek kısıtlı sayıda Türk uzundan biri alındı dolayısıyla gerekli bir transfer olmuş. Bu arada Efesliler blogundan Aykut arkadaşın Ermal Kuqo'nun Facebook mesajını yazması ile transfer kesinleşmiş. Buyrun mesaj: "Verdikleri değer ve gösterdikleri ilgiden dolayı Beşiktaş'a ve Burak Bıyıktay'a sonsuz teşekkürler, ama beni Ermal yapan Efes Pilsen'dir, burası benim evim! Hayırlısı..." Ergin Ataman'da bu yüzden morali bozuksa artık düzelmiştir ve kendini takıma konsantre edebilir. Takımı yönetmeye başlasa artık çok iyi olur. Bir de federasyon artık açıklasa da şu cezayı herkes önünü görse.

Euroleague-Efes-Pilsen-SponsorlukAyrıca Efes Pilsen'den bir başka haber ise geçen sene bir seneliğine Euroleague'e sponsor olan Efes Pilsen bu sponsorluğunu 3 seneliğine uzatmış.

11 Ekim 2009 Pazar

Efes Pilsen - BJK Cola Turca Türkiye Kupası

BJK-Cola-Turca-Efes-Pilsen-Turkiye-KupasiCSKA maçlarının ardından ilk resmi maçımızı BJK Cola Turca'ya karşı yaptık. İlk periyod karşılıklı basketlerle geçti aslında. İki takımda oyunda üstünlüğü sağlayamadı. Bu periyotta Efes Pilsen adına Smith ve Kasun, BJK Cola Turca adına ise Lony Baxter takımın skor yükünü sırtladı. İkinci periyotla birlikte özellikle Kaya'nın etkili oyunu ve Rakocevic ile Kerem'in asistleriyle Efes Pilsen öne fırlamaya başladı ve ilk yarıyı 10 sayı farkla önde kapattı. Üçüncü periyotla beraber Efes farkı arttırmaya devam etti ve 25 dakika civarında 21 sayı farkı yakaladı. Bundan sonra BJK Cola Turca özellikle Fletcther ile farkı kapatmaya başladı ama buna rağmen son periyoda 13 sayı farkla geri girdi. Son periyotta Newley'in çabaları ile maç son saniyeye kaldı ve Chatman'ın atışı girmeyip Thorton ribaundu alıp iyi kaçırınca topu Efes Pilsen maçı 81-80 kazanmış oldu.

Şimdi gelelim değerlendirmeye öncelikle Ergin Ataman çok formsuz ve mutsuz bir görüntüsü var. Aynı zamanda aşırı sinirli. Maçtam sonra soyunma odasından sesinin sahaya ulaştığı duyumları geldi bize. CSKA maçlarında da bu sinirlilik vardı. Umarım en kısa zamanda toparlar kendini çünkü artık Euroleague başlıyor. Son periyod üstelik iyi oynayan Kasun'u kenarda unuttu ve takım ribauntlarda ezildi.

Oyun kurucular konusunda ise şu kesinki bu takımın guardı Kerem Tunçeri genel olarak dün her iki oyun kurucumuz da oyunu kurmaya çalıştı ama bu Euroleague için yeterli mi, işte en büyük soru işareti bu.

Rakocevic hala istenen şut ritmini sağlamamış olsa da 5 ribaunt ve 5 asist gerçekten iyi istatistikler şut ritmini de bulacaktır ama burada önemli bir görevde oyun kuruculara düşüyor.

Shumpert her ne kadar iyi oynasa da Euroleague'de hala benim için soru işareti.

Smith gene saçma atışlar yapsa da hiç fena oynamıyor özellikle savunmada.

Thorton ne yapsa zaten kabul ederim.

Pota altımız gerçekten formda Kasun ve Kaya iyi oynuyorlar. Santiago'da bunlara uyum sağlarsa Euroleague'de gerçekten iyi bir pota altımız olur.

Nachbar konusu ise gerçekten soru işareti umarım onun uyumuna Ataman yardımcı olur çünkü gördüğüm kadarıyla bu konuda pek yardımcı olmuyor.

EFES PİLSEN (81): Mario Kasun 13 (7 ribaund- 1 asist), Charles Smith 7 (6 ribaund), Igor Rakocevic 8 (5 ribaund- 5 asist), Preston Shumpert 11 (1 ribaund), Kerem Tunçeri 6 (1 ribaund- 5 asist), Bootsy Thornton 9 (4 ribaund), Kaya Peker 20 (3 ribaund- 3 asist), Sinan Güler 4 (3 ribaund- 1 asist), Ender Arslan 3 (1 ribaund- 3 asist)

BEŞİKTAŞ COLA TURKA (80): Muratcan Güler 5 (4 ribaund- 1 asist), Engin Atsür 3 (1 ribaund- 2 asist), Brad Newley 18 (9 ribaund- 1 asist), Haluk Yıldırım 6 (5 ribaund- 3 asist), Lonny Baxter 15 (8 ribaund), Adem Ören, Mire Chatman 14 (4 ribaund- 2 asist), Cevher Özer 7 (3 ribaund- 1 asist), Kevin Fletcher 12 (9 ribaund)

1.PERİYOT: 17-16
2.PERİYOT: 27-18
3.PERİYOT: 22-19
4.PERİYOT: 15-27

9 Ekim 2009 Cuma

Efes Pilsen:1 - CSKA Moskova:1

efes-pilsen-cska-moskova
İki maçı aynı anda yazarım demiştim kendi kendime ama her ne hikmetse her iki maçında ilk yarılarını işlerim yüzünden kaçırdım. Birinci maçta salonda idim, ikinci maçı ise ancak televizyondan izleyebildim. Efes Pilsen her iki maçta da bana tutuk gözüktü açıkcası, henüz oturmuş bir takım izlenimi vermedi. Setler tam olarak oturmuş değil. Roller belirlenmeye çalışıyor daha. Hoş ilk maçta Kerem Tunçeri hiç oynamadığı için neredeywse oyun kurucusuz oynadık, ikinci maçta ise kısa süre aldı Kerem ama burada da sakatlığı sebebiyle çok etkili olamadı.

Rakoceviç ve Nachbar'a hiç pozisyon hazırlayamadık. Pota altına top indiremedik. Eski takım sahada iken daha iyiydik ama yenilerin uyum süreci maalesef devam ediyor. Umarım kısa zamanda uyum süreci biter ve takım düzenine geçeriz. Dikkatimi çeken bir başka nokta ise özellikle ilk maçta çok sinirli hareketlerde bulunan Ergin Ataman'ın (Nachbar bir pozisyonda zorlama üçlük attı diye molada board'u yere atacak kadar sinirli tepki verdi Nachbar'a ve bir daha da oyuna sokmadı. Ondan hemen sonra Sinan'ın tuttuğu Holden üst üste iki üçlük atınca mola aldı ve bu sefer Sinan hışmına uğradı ve o da bir daha sahaya giremedi.), ikinci maçta hiç tepki vermemesi ve hatta takımı onun değil Ufuk Sarıca'nın yönetmesi oldu. Bir diğer noktada her iki maçta da kasti faul alan Santiago oldu, sanırım yeterince kullanılmadığı için sinirliydi Santiago.

Ender bildiğimiz Ender gene, Sinan'ı da tutuk gördüm ayrıca. Kasun biraz istekli ama ona da top indirmiyoruz pek fazla. Kaya fena değildi ama hala basit atışları kaçırma hastalığı devam ediyor. Thorton'un parmağı çıktı ilk maçta ve ikinci maçta da oynamadı. Smith'i iyi gördüm özellikle savunmada çok top kaptı ama bazen zorlama atışlarına geri dönüyor maalesef. Shumpert ise kaldığı yerden devam ediyor açıkcası.

Güzel hazırlık maçları oldu bence, takımda Euroleague'in orta seviye üstü bir takım karşısında takım kendini test etmiş oldu ve eksiklerini gördü. Oyun kurucu ve 4 numaradaki problemler devam ediyor. Bunlara yönelik setler hazırlanması gerek en azından.

6 Ekim 2009 Salı

Bora Hun Paçun ile Minik Bir Söyleşi

bora-hun-pacun
Minik bir söyleşi de ben yapayım istedim. Öncelikli olarak iki kişi ile görüşmek istedim, birine ulaşabildim diğerine ulaşamadım. Bu kişiler Bora Hun Paçun ve Barış Hersek'ti. Ben onlardan çok şeyler bekledim ve maalesef sistem onları da öğüttü. Şimdi yeni takımlarında her ikisi de umarım başarılı olurlar ve ileride onlarla tekrar yolumuz kesişir. Buyrun sorular ve cevaplar:

- Daçka'da oynayacaksın bu sene, bu takımdaki ve bundan sonraki hedeflerin neler?
Evet, bu sene de Daçka'da oynayacağım. Bu sene buradaki ilk hedefimiz takım olarak geçen seneki gibi play off'a kalmak. Bundan sonraki kişisel hedeflerim kendimi iyice kanıtladıktan sonra Avrupa veya NBA'de oynamak.

- Kısa sürede olsa bir Avrupa tecrüben var, özellikle ekol olarak iyi bir ligde oynadın? Oradaki tecrübelerin neler, sence oradaki basketbolcu yetiştirme sistemi neden Türkiye'ye uygulanamıyor?

Aslında sana şöyle söyleyebilirim orada da bizden farklı değil oyuncu yetiştirmeleri sadece orada yetişen oyuncular A takım seviyelerine geldiği zaman oynatılıyorlar. Bu da onların kendilerine olan güvenlerinin eksilmemesini sağlıyor. Lig olarak kuvvetli ve sert bir lig. Sonuçta Yugoslav ekolü olan bir yer fakat bizim ligimizin daha kaliteli olduğunu söylebilirim.

- Altyapılarda yıldız olan oyuncular A takıma çıkınca genelde kayboluyorlar, bu bocalamanın sebebi sadece süre alamamak mı yoksa başka faktörler de var mı? Örneğin altyapıda yıldız olduğu için bütün planların üzerine kurulması ama A takımda bunun olmaması gibi.

Alt yapıdan A takıma çıkan oyuncular kesinlikle süre almadıkları için bocalıyorlar bunun herhangi başka bir faktörü yok.

-Türk oyuncularında şutu iyi bile olsa benim gördüğüm bir güvensizlik mevcut, sadece savunma yapıp şutu son tercih olarak zorluyorlar ve güvensiz oluncada yüzde düşük oluyor. Bu tespite katılır mısın, katılıyorsan sence sebepleri neler, katılmıyorsan bu konudaki fikrin nedir?

Bu tespit aslında doğru ama biraz yanlışın var. Türkiye'de coachlar maçların savunma ile kazanıldığını çok iyi bilir o yüzden de savunmaya ağırlık verirler. Ama bazen oyuncular bu işi biraz abartıp kesinlikle şut atmaz sadece savunmaya odaklanır. İşte bu yüzden bazen iyi şutu olanlar istedikleri ve onlardan beklenen şekilde şut atamayabilir.

- Sence Türkiye'de altyapılar yeterli mi? Eskiden uzun sorunu çekerken şu anda şutör ve guard sorunumuz var gibi görünüyor Milli Takım'ın geleceğinde. Sence bunun sebepleri nedir?
Bence Türkiye'de altyapı yeterli yani çok kaliteli oyuncular mevcut. Onların sadece A takım seviyesine çıktıkları zaman süre almaları lazım. Milli takımnın şu anda herhangi bir sıkıntısı yok oyuncu açısından. Alttan gelen oyuncularla çok daha iyi bir takım olacağız.

- Genç bir yetenek olmana rağmen Efes Pilsen'de fazla süre alamadın sence bunun sebepleri nelerdir?
Efes Pilsen gibi bir kulüpte süre almak hele ki 18-19 yaşında çok zor. Çünkü sürekli zirveye oynayan bir takım ve her pozisyonda bir yabancı ve bir kaliteli tecrübeli Türk var. Genç oyuncular orada 3.alternatif yani işleri pek kolay olmuyor bu yüzden.

- İleride Efes Pilsen'e dönmek ister misin?
Tabi ki isterim Efes Pilsen benim için çok önemli bir kulüp. İleride şansım olursa tekrar orada oynamak isterim.

Teşekkürler Bora umarım ileride seni oynar şekilde Efes'de görürüz.

Bundan sonraki hedefim ise Mustafa Abi:)

Basketbola Dönme Zamanı

efes-pilsen-cska-moskova
Gerçekten sıkıldım bu olaylardan ve basketbola dönmemiz gerektiğini düşünüyorum artık. Öncelikle Efes Pilsen 7-8 Ekim saat 19:00'da Ayhan Şahenk'de CSKA ile hazırlık maçları yapacak. Maçlar ücretsiz ve televizyon yayını SKYTURK'ten yapılacak. Her ne kadar televizyon yayını olsa da gitmeli derim ben bu maçlara. Şahsen ben orada olacağım.

İkinci bir haberi başka bir forumda görmüştüm ama Aykut arkadaşımız da yazınca tamamen konfirme etmiş oldum. Daha önceki yazılarımdan birinde Profesör'ün yani Prkacin'in basketbolu bırakmayı düşündüğünu söylemiştim. Bu düşüncesini en azında bir senelik ertelemiş Prkacin ve KK Zagrep takımıyla 1 senelik sözleşme imzalamış.

Efes Cup ve Avrupa Şampiyonası'nda ayrı bir gözle izlemiştim onu ve gördüğüm hala işi bitmemiş. Bu yüzden bırakmama kararına sevindim açıkcası.

Geç de olsa Aykut arkadaşımızı bu vesileyle evliği için tebrik etmek isterim. Bir yastıkta kocasınlar efendim.

5 Ekim 2009 Pazartesi

Hukuki Hata

Kerem-Gonlum-doping-Fenerbahce-Ulker
FB Kulübü Kerem Gönlüm'ün yaptığı yazılı açıklamaya sitesinden cevap vermiş. Kerem'in yazılı açıklaması burada. FB'nin açıklaması da burada.

FB açıklamasında çok vahim cümleler var. Birincisi son paragrafın başı, hiçbir şey ispat edilmemesine rağmen ortaya attığı iddiayı salt gerçekmiş gibi kabul etmiş FB kulübü ve bunu en büyük skandal diye belgelemiş kendince. Bu hukuken büyük bir hata ve bu konuda derhal dava açılmalıdır. İlgililerin mahkum edilmesi sağlanmalıdır. Olayın gerçek olup olmaması burada hiçbir şey değiştirmez. Çünkü ispatlayamadığın iddiaları gerçek kabul edip birini lekeleyemezsin. Halbuki aynı açıklamanın ortasında şüpheden bahsedilirken sonunda ise katı gerçek olarak vurgulanmış. Yani kendi kendini de yalanlamış FB kulübü.

İkinci hata verilecek ceza ile ilgili olan açıklama. FB kulübü burada kendini cezayı verecek kurumun yerine koymuş ve onun adına ne karar verileceğini açıklamıştır. Üstelik ellerinde hiçbir belge olmadan. Savunmaları falan da okumadan yargısız infaz yapmıştır. Demek ki onlar için savunma denen şey önemli değildir. Şimdi verilecek cezanın üzerinde baskı olduğunu iddia etmek hakkım olur benim de. Bunu da sadece bu beyanatın bu kısmını öne sürerek yapabilirim.

Tamam kınayabilirsin açıklamayı ama son iki paragrafta öne sürdüklerinin için cezanı çekmen gerekir.

3 Ekim 2009 Cumartesi

Efes Pilsenli Oyunculardan Dava

Efes-Pilsen-FB-Ulker-Kerem-Gonlum-Doping
Milliyet'ten Ümit Avcı'nın haberine göre Efes Pilsen'li oyuncular FB Ülker'li yöneticilere dava açacaklarmış. Haber şöyle:

Davacı: Kaya, Kasun, Kerem...


ÜMİT AVCI

Efesli oyuncular, Fenerbahçe’nin iddialarına tepki verdiler.

Efes Pilsenli oyuncular, kendilerini takım halinde doping yapmakla suçlayan Fenerbahçe Yönetimi’ne ve Kasun hakkında gizli kalması gereken bilgiyi verdiği için de Basketbol Federasyonu’na dava açmaya hazırlanıyor

Fenerbahçe Ülker ile Efes Pilsen kulüplerinin peş peşe yaptıkları sert açıklamalarla sürekli gündemde kalan doping olayında, yeni bir sayfa daha açılıyor.
Efes Pilsenli basketbolcuların, salı günü bir basın toplantısı düzenleyerek, Kerem Gönlüm olayının bilinçli ve organize bir hareket olduğunu belirtecekleri ve tüm takımın doping yaptığını iddia eden Fenerbahçe yönetimine karşı dava açmaya hazırlandıklarını açıklayacakları öğrenildi.

Federasyona öfke
Kasun’un idrar örneğindeki ‘cathine’ maddesinin sınırın altında tespit edildiği, yani doping sayılamayacağı, negatif çıkan bir raporun açıklanmasının kurallara aykırı olduğunu da savunan Efesli oyuncular, bu bilgiyi sarı-lacivertli yönetimine veren Türkiye Basketbol Federasyonu’na da dava açmayı planlıyor.
Şu anda Bandırma’da TÜBAD ile Banvit ortaklığıyla düzenlenen turnuvada bulunan lacivert-beyazlı ekipte, oyuncuların kendi aralarında yaptıkları toplantı sonunda bu kararı aldıkları ve pazartesi günü harekete geçmeyi düşündükleri öğrenilirken, coach Ergin Ataman’ın da oyuncuların yanında yer alarak, hem sarı-lacivertli yönetime, hem de federasyonu dava etmesi bekleniyor.

Linki de burada.

Ben de kendilerine delil olabilecek bir beyanat vereyim üstelik FB resmi sitesinden:

"Kurallar çok açıktır. Norandrosterone adlı madde erkeklerde 2 Nanogram/mililitre olması durumunda doping sayılır, bayanlarda ise bu yasal oran 5 Nanogram/mililitredir. Yani Sibel’in kanında bulunan 2 Nanogram/mililitre hiçbir şekilde doping olarak sayılmıyor. Biz gerekli belgelerle birlikte federasyona başvuracağız. Gizli kalması gereken belgelerin basına sızmasını hiçbir şeklide spor etiği açısından doğru bulmuyorum. Sibel, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün sporcusudur, ne kulübümüz ne de sporcularımız bu tip etik dışı davranışlara karışmazlar. İkinci testler 9 Ekim tarihinde sonuçlanacaktır. Sibel’in veremeyeceği hiçbir hesap yoktur. Bu tarz asılsız iddialarla Türk Sporuna hizmet eden sporcuların uğraşlarına, emeklerine saygısızlık yapılıyor. Yıllarca onurlu bir şekilde sadece sporlarını yapan bu insanlar, bazı kişiler tarafından bir kaşık suda boğulmaya çalışılıyor"

Bunun yayınlandığı yer FB Resmi sitesi ve konuşan da FB yetkilisi. Yani kendi beyanatıyla kendini vurabilir FB.

İnanmayan tıklayıp görsün.