19 Haziran 2009 Cuma

Kulüplere Açık Mektup

Bu seri ile ilgili hiç değerlendirme yapmak içimden gelmiyor açıkcası ama gene de birkaç birşeyler yazmak gerek. Takımım Efes Pilsen hakkıyla şampiyon oldu ama çıkan olaylardan dolayı ben bu şampiyonluğu hakkıyla kutlayamadım.

Burada sorumluluk direk yöneticilerdedir ortamı geren onlar, taraftar sadece bu gerilen ortamda içlerindeki yaratığı ortaya çıkarmışlardır. Hoş onları oraya kim koymuştur yöneticiler elbette, onların hesapları rakip üzerinde baskı kurarız olmuş ama hesapları ters tepmiştir. Saha içinde görevi kartı ile gezinen Genç FB amigoları vardı. Bunları oraya kim koydu. Dolayısıyla bu olayların sorumlusu o yöneticilerin başında olduğu için Aziz Yıldırım'dır. GS Cafe Crown ve BJK Cola Turca sahalarında çıkan aynı tip olayların sorumlusu da Adnan Polat ve Yıldırım Demirören'dir. Bunu böyle kabul edip ders almadığımız sürece bir adım ileri gidemeyiz. Bir de olayları kınıyoruz cümlesinden sonra ama koymamayı öğrenirsek çünkü futbol taraftarı daima o amadan sonraki cümleyi alır ve haklıyız işte der. Mesela ben nasıl 1. ve 2. maçlardan sonra hakem hakem diyen Ergin Ataman'ı yazımda eleştiriyorsam, hatta ileri gidip yazımın başlığını Ataman bize bir galibiyet borçlusun koyabiliyorsam. Siz de Mahmut Uslu'yu, Nedim Karakaş'ı, Murat Özaydınlı'yı, Remzi Dilli'yi, Rasim Başak'ı ve Mirsad Türkcan'ı yaptıklarından dolayı eleştirebilmelisiniz. 5. maçta sahada idim ve o terbiyesizlikleri yapanlar Efesliler olarak tam 3 metre önümüzden soyunma odasına gittiler, biz ise onları alkışladık sadece oysa onlara öfkeliydik ama en ufak saldırı yapmadık. Karşılığında ise Serdar Çağlayan denen yöneticinizden galiz küfürler işittik devre arası çıkışında. Hani sadece sevinç için kalkan bir eli bile tahrik sayanlar bizim yerimizde olsaydı ya da bizim yerimizde başka bir futbol kulübü taraftarı olsaydı o sahadan zor çıkarlardı. Yani mutlaka bunu mu yapmak gerek? Buysa ben spordan elimi ayağımı çekeyim tez zamanda. Sadece Efes diye bağırdığım için anamdan bacıma küfür yemek, kellenizi koparırız tehditleri almak ve kafama her türlü nesneyi yemek mübahsa sadece bunla tahrik olunuyorsa buyurun öldürün birbirinizi ben yokum. Gene söylüyorum tekil değil çoğul konuşuyorum futbol taraftarı maalesef böyle ve ben bunları baskette istemiyorsam çok mu? Hoş böyle final ve birbirleriyle olan maçlar hariç gelmiyorlar zaten ama. Ben şampiyon olduğumda sahadaki üstelik en ufak terbiyesizliği olmayan arkadaşlarımı düşünmekten ve sinirden ağlıyorsam, buyrun o kupayı seve seve alın

Hiç yorum yok: